Suyun Hafızası Var mıdır,Yok mudur?

Suyun Hafızası Var mıdır,Yok mudur?

Mayıs 15, 2019 0 Yazar: digitalyazarlar

Geçen akşam sahur vaktinde televizyonda izlediğim bir programda suyun hafızasıyla ilgili yapılan deneylerden bahsediliyordu. Suyun hafızası için ayrı ayrı bardaklardaki sulara birine klasik müzik dinletilirken, birine dua okunması ve su moleküllerinin incelendiğinde farklı şekiller aldığının tespit edildiği anlatılıyordu. Suyun hafızası bu zamana kadar çok derinlemesine araştırdığım bir konu değildi. Ancak araştırdıkça ilgili çeken ve yazma isteği uyandıran bir konu olduğunu söyleyebilirim.

Suyun hafızası var mıdır? Yapılan araştırmalar ve deneyler bunu tesadüf olmanın ötesinde kanıtlar nitelikte. Vücudumuzun çoğunluğunun sudan oluştuğunu ve en temel yaşam kaynağımızın su olduğunu düşünürsek, suyun hafızası bizi nasıl etkiler? Öncesinde suyun hafızası ne demektir, nasıl keşfedilmiştir bunlardan bahsedelim.

Suyun Hafızası Ne Demektir? Nasıl Keşfedilmiştir?

Suyun hafızası her bir su damlasının farklı bir yapıya sahip olduğunun keşfiyle başlıyor. Her bir su molekülü farklı yapıdaysa, suyu etkileyen faktörlerin ne olabileceği üzerine yapılan ilk çalışmalar, 1980’lerde Fransız bilim adamı Jacques Benveniste tarafından yapılmış. Suya eklediği bir maddenin suyu ne kadar çoğaltırsa ve karıştırırsa karıştırsın kaybolmadığını keşfederek, bunu suyun hafızası olduğu temeline dayandırmış. Bu tezini desteklemek için, bu kez suya bir madde yerine sadece bu maddenin frekansını yüklemiş. Yüklediği zehirli maddenin frekansı, suda aynı zehrin etkisini gösterince suyun hafızası olduğu yönündeki tezini de bilim dünyasıyla paylaşmış.

suyun hafızası ile ilgili yapılan deneyler
Yapılan deneylerde suyun hem görsel hem duygusal ifadeleri kayıt ettiği ve moleküllerini buna göre şekillendirdiği belirtiliyor.

Tabii ki her yeni keşifte olduğu gibi, tartışmalar karşı tezler olsa da, suyun hafızası olabilme ihtimali dikkat çekmiş ve bu konuda farklı çalışmalar yapılmış. Japon bilim adamı Masaru Emoto, sözcüklerin ve duyguların su üzerindeki etkileri üzerine çalışmalar yapmış, bazı deneylerde suya farklı müzikler dinletmiş, bazılarında su ile farklı duygularla konuşmuş ve yine her birinde su moleküllerinin aldığı farklı şekilleri tespit etmiştir. Almanya’da yapılan bir deney, bu değişimlerin tesadüf olamayacağını kanıtlar nitelikte. Bu deneyde, iki farklı kaptaki suya iki farklı çiçek konuluyor. Daha sonra incelenen su molekülleri üzerindeki desenler bulundukları kaptaki çiçeklerle birebir örtüşüyor.

Suyun Hafızası İnsan Sağlığı Üzerinde Etki Yaratabilir mi?

Yaşamın en önemli kaynaklarından olan su, insanlık tarihi boyunca tüm medeniyetlerde büyük önem taşımış ve bir şifa kaynağı olarak görülmüştür. Dini ritüellerde, hastalıkların tedavisinde, temizlikte, yemeklerde her şeyin bir suyla bütünleşmesi var.

Suyun hafızasının insan sağlığı üzerinde etkileri
İçtiğimiz suyun kalitesi kadar hafızasının da önemli olduğu üzerinde çalışmalar yapılıyor.

Gece yatmadan önce ya da sabah kalkınca su içmek, kendimizi kötü hissettiğimiz zamanlarda ilk olarak su içmek hatta suya dua okuyarak içip şifa bulmak çok da uzak olmadığımız kavramlar. Suyun hafızasıyla ilgili araştırma yapan bilim adamları, içtiğimiz su kadar suyun hafızasında ne olduğunun önemli olduğunu da belirtiyorlar.

Suyun hafızasının insan sağlığı üzerindeki etkileri ise henüz deneme aşamasında diyebiliriz. Ama bu keşif, suyu doğru yönlendirme ile vücudumuzdaki su moleküllerine olumlu öğretilerin yüklenmesi sonucunda bedensel ve ruhsal olarak insan sağlığına suyun katkılarının olduğundan çok daha fazla katkısının olabileceği yönünde araştırmaları da beraberinde getiriyor. Suyun hafızasının ne derece kontrol edilebilir ve değiştirilebilir olduğu yönünde uzun soluklu araştırmalar ileriki zamanlarda belki de yaşamın kaynağı su ile ilgili yepyeni bir anlayışı getirecek.

Suyun Hafızası ile İlgili Çıkan Sonuçlar Tesadüf mü?

Suyun hafızasıyla ilgili yapılan deneyleri yok sayan ve bunun asılsız ve tesadüf olduğunu söyleyen karşı tezler de bulunmakta. Ancak bu karşı tezlere cevaben suyun hafızasına yönelik deneyler ve çalışmalar şaşırtıcı sonuçlarla devam ediyor.

Hayatın başlangıcı olan su insanlar tarafından kontrol edilebilir ve yönlendirilebilir bir noktaya gelecek mi? Bu durum insan sağlığı için tedavilerden hastalıkların önlenmesine negatif ruh halinden daha pozitif toplumlara dönüşebilmeye kadar gider mi, şimdilik net bir şey söylemek mümkün değil. Ancak suyun yapısındaki bu değişimlerin tesadüfi olduğunu düşünmek de, somut olan bazı çalışmaları yok saymak olur. Çiçek örneğinde olduğu gibi 🙂

0Shares