Koronavirüs Karantina Bitecek Mi?

Hepinize merhaba Digital Yazarlar takipçileri. Karantinanın 123235454’üncü gününde saçım sakalım birbirine karışmış tarihteki ilk insanlar gibi evde sıkıntıdan oturuyorum diye başlayacaktım ancak bu kadar gün geçmese bile henüz daha karantinanın 33. günündeyken sıkıntıdan patladığımı ve sanki bana o kadar gün geçmiş gibi geldiğini söyleyebilirim. Çünkü koronavirüs karantina bitecek mi en ufak bir fikrim bile yok.

Hayatımda bu kadar haberleri takip etmeyen ben, uyanınca artık refleks olmuş olmalı ki elim direk televizyonun kumandasına gidiyor güzel haberlerin geleceğini umarak. Ama televizyonda da sürekli aynı sorular, aynı konular… Öööf deyip kapatıyorum televizyonu. Bilim kurulu toplantılarını sürekli takip halindeyim tabii ki bu süre zarfında. Ancak giderek yükselen bu vaka ve ölüm sayısı nerede duracak, kaç can daha gidecek düşünmeden edemiyorum.

Edi ile Büdü’yü soracak olursanız sürekli birbirlerini yemeye devam ediyorlar 🙂 Bizim aile işte ne yaparsınız. Korona Günlükleri Vol.3 yazımda ekimine başladığım çiçeklerim Âşık ile Maşuk da gün gün büyümeye devam ediyor aynı zamanda. Onlarla sohbet ediyorum hep. Her ne kadar cevap alamasam da ben konuşayım onlar dinlesin yeter.

Genel olarak koronavirüs karantina böyle geçiyor değerli okurlar. Başka ne olaylar oldu o da yazının devamında.

Koronavirüs Karantina Sürecinde Birinci Ayımı Kutladım

Yine bir gün odamda zaman zaman pineklerken gece saat 12’yi vurduğunu görünce “vaay bee birinci ay he?” diye kafamdan geçirdim. Acil mutfağa gidip gecenin bir yarısı kendime pasta yaptım. Bir pastacı değilim ama iyi pasta yaparım ayıptır söylemesi 🙂 Diyetteyken gece gece pasta ya da abur cubur yemem normalde. Özel gün diye sırf mutfağa girdim yani. Sonrası mı? Hunharca pastayı yiyip uyku moduna geçiş yaptım.

Koronavirüs Karantina Sürecinde Evin Erkekleri Yemek Hazırlarsa

Evin hanımlarının ricası üzerine dedem, babam ve ben yemek hazırlamak için mutfağa giriştik. Bu durum en çok evin hanımlarının hoşuna gitti tabii. Bir mest bir mest görmeniz lazım 🙂 Oturdukları yerden bizleri yönlendirmeler, “yaa kıymetimizi anlayın”, “hamuru iyice yoğur” demeler…

El mahkum yaptık tabii biz de. Dedem bir yandan “bu ne biçim iş yav, ben namaz kılmaya gidiyom” dese de babaannem “yok öyle iş devam devam, öyle hazıra konmak yok” diye çalıştırmaya devam etti. Ne yapalım centilmenlik kanımızda var, her ne kadar dedem mızıkçılık yapsa da bir şekilde yemekleri yaptık. Akşam vakti sosyal izolasyona uyacak şekilde sofraya oturduk. Yemekteyiz programındaymışız gibi evin hanımlarından topa tutulduk. Neyse ki benim sayemde sunumdan geçerli not almıştık. Yemek tadı için pek aynı şeyi söyleyemem 🙂

Dışarı Çıkmıyorduk ki Sokağa Niye Yasak Geliyor?

Dedemle birlikte akşam yemeği sonrası haberleri izlerken saat 10 civarı gelen sadece haftasonu için yapılacak olan sokağa çıkma yasağı açıklaması sonrası “ne oluyoruz yaa” derken vatandaşın sanki savaş çıkacak gibi marketlere yığılmasını görmek biraz şaşırttı bizi. Trafiğin bile birbirine girdiği ve sosyal mesafeye neredeyse hiç uyulmadığı sahneleri televizyonda şaşkınlıkla izledik. Tabii sosyal medyada da yapılan capsler ve geyikler cabası. Yurdum insanı ne de olsa 🙂

Evi kırıp geçiren şey de dedemin açıklaması oldu: “Dışarı çıkmıyorduk ki sokağa çıkma yasağı niye geliyor?” Canım dedem camiye gitmeyi ve arkadaşlarıyla sohbet etmeyi özlemiş olacak ki bu lafıyla inceden bir sitem etti. O arada ben de inceden Göksel’in bu duruma manidar parçasını mırıldanmaya başladım. “Bu da geçecek biliyorum ah, kara güneşten gün doğacak.”

Bizde durum bu şekilde anlayacağınız. Koronavirüs karantina süreci devam ediyor. Bir an önce bu sürecin geçmesini ve hayatın normale dönmesi temennisiyle. Sosyal izolasyona dikkat etmeyi unutmayalım. Güzel günlere merhaba demek dileğiyle. Sevgiyle kalın.

Yazan: DG1